Dört yıl sonra oksijen cihazı olmadan ilk nefes

Şehnaz Kanat, Akciğer Nakli Operasyonuyla Nefes Aldı!

Şehnaz Kanat, İzmir Çeşme’de yaşayan 41 yaşında bir kadındı. Akciğer sertleşmesi teşhisi konulduğunda, nefes almakta ciddi zorluklar yaşamaya başladı. Son 4 yılı oksijen cihazına bağlı olarak geçiren Kanat, Bilkent Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen akciğer nakli operasyonu sayesinde rahat bir nefes almaya başladı.

Şehnaz Kanat, hastalığının ilk belirtilerinin kuru öksürük olduğunu ve zamanla durumunun ağırlaştığını belirtti. Tarım işleriyle uğraşan Kanat, alerjisinin de hastalığını etkilediğini ifade etti. 7 yıl boyunca sürekli oksijen desteği almak zorunda kaldığını, ancak ameliyat sonrası durumunun değiştiğini söyledi.

Akciğer nakli öncesinde 24 kilo veren Kanat, ameliyat sonrası hızla toparlandığını ve günden güne kendisini daha iyi hissetmeye başladığını dile getirdi. Nakil sürecinde emeği geçen tüm doktorlara minnettarlığını ifade eden Kanat, geçirdiği sürecin uzun ve zorlu olacağını fakat umudunu asla yitirmediğini belirtti.

Akciğer Nakli Merkezi Sorumlusu: “Nakil Süreci Zorlu Geçiyor”

Bilkent Şehir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği ve Akciğer Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Erdal Yekeler, akciğer naklinin diğer organ nakillerine kıyasla daha zorlu bir süreç olduğunu vurguladı. Hastaların genellikle KOAH, akciğer sertleşmesi gibi hastalıklar nedeniyle bu operasyonu geçirdiğini belirten Yekeler, Kanat’ın durumunun önceden alarm verici boyutlara ulaştığını ve nakil sayesinde hayatının kurtarıldığını ifade etti.

  • “Hastamız Şehnaz Kanat uzun bir süredir akciğer sertleşmesi nedeniyle oksijen desteği alıyordu. Durumu o kadar ciddiydi ki günlük işlerini dahi yapamaz hale gelmişti. Ancak günün birinde organ bağışı sayesinde yeni bir umut doğdu. Ameliyatın ardından hastamızın yaşam kalitesi belirgin bir şekilde arttı ve oksijen ihtiyacı ortadan kalktı.”

Prof. Dr. Yekeler, akciğer sertleşmesinin çeşitli sebepleri olduğunu söyleyerek, hastalığın tedavisinin olmadığını ancak nakil operasyonlarının başarılı sonuçlar verdiğini belirtti. Organ bağışının önemine vurgu yapan Yekeler, ülkemizde ne kadar çok insanın organ bağışı yaparsa, o kadar çok hastanın hayata tutunabileceğini ekledi. Türkiye’deki organ nakli başarı oranının dünya standartlarının üzerinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Related Posts

Doğum sancısını bile geride bıraktı: Dünyanın en şiddetli ağrısı açıklandı

Bilimsel araştırmalar, dünyanın en şiddetli ağrısının küme tipi baş ağrısı olduğunu ortaya koydu. Headache dergisinde yayımlanan çalışmada, bu ağrı türünün doğum sancısından bile daha güçlü olduğu belirlendi. Aniden, herhangi bir uyarı vermeden başlayan küme baş ağrıları, dayanılmaz şiddetiyle öne çıkıyor.

Ne yoğurt ne kefir: En çok probiyotik onda var, metabolizmayı sıfırlıyor

Yoğurt ve kefirden daha güçlü probiyotik kaynakları artık daha çok dikkat çekiyor. Bu besinler bağırsak florasını yeniden inşa ediyor, sindirimi kolaylaştırıyor ve metabolizmayı adeta baştan başlatıyor…

Uzmanlar uyardı: Sıcak havalarda kalp krizi ve panik atak belirtileri karıştırılabiliyor!

“Sıcak hava panik atak ve kaygıyı artırıyor”

Uzmanlardan sıcak havalarda artan ‘Salmonella’ bakterisi uyarısı

Medipol Bahçelievler Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Dilan Öztürk, sıcaklık artışıyla çoğalan Samonella bakterisi tehlikesine karşı gıda güvenliği ve hijyen kurallarının önemini aktardı.

Kalbiniz kaç yaşında?

“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 yaşındaki bir kişinin kalbi 60 yaşında gibi davranabilir. Bazen de bunun tam tersi 60 yaşındaki
birinin kalbi 40 yaşındaymış gibi sağlıklı ve güçlü olabilir.

Yağmur sonrası deniz enfeksiyonlarına dikkat!

Özellikle sağanak yağışların ardından denize girilmesinin, çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Öztürk, “Yoğun yağışların ardından dere, kanalizasyon ya da yüzey suları denizle buluşur. Bu sular, çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler ve hatta parazitlerle yüklü olabilir. Bu da, çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarından kulak iltihabına, cilt döküntülerinden göz enfeksiyonlarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabilir” dedi.