Sebze meyvedeki pestisiti yok eden Japon taktiği! Evdeki 2 malzeme yetiyor

Japon Tekniği ile Sebze ve Meyvelerdeki Pestisitleri Temizleyin

Japon mutfağından ilham alan basit ama etkili bir yöntem, çileklerinizi %80’e varan oranda pestisitlerden arındırabilir. Japonların tuz ve kabartma tozu yöntemi, yüzeysel kalıntıları temizlemede pratik ve etkili bir çözüm sunarken, ozon veya ultrason gibi ileri teknolojilerle birleştirildiğinde %80-90’a varan kalıntı azaltımı sağlanabiliyor. Bu yöntem, özellikle organik olmayan meyve ve sebzeleri tüketenler için güvenliği artırır. Ayrıca, böğürtlen, ıspanak, marul ve üzüm gibi pestisit kalıntısı yüksek olan gıdalarda da başarıyla uygulanabilir.

Pestisitlerin Zararları ve Temizleme Yöntemleri

Japon merkezli Çevre Çalışma Grubu, sıradan yıkama yöntemleriyle bile çileklerin neredeyse tamamında pestisit izlerine rastlanabileceğini belirtiyor. Pestisitler, tarımda bitkileri zararlı böceklerden korumak için kullanılır, ancak bu kimyasallar meyve yüzeyinde birikerek sağlığımıza zarar verebilir.

Bilimsel çalışmalar, meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntılarını tamamen ortadan kaldırmanın zor olduğunu gösteriyor. Ancak doğru yöntemlerle bu kalıntıların miktarını anlamlı ölçüde azaltmanın mümkün olduğu belirtiliyor.

Pestisit Temizleme Yöntemleri

1996’da İsviçre’de kurulan açık erişimli akademik yayınevi sitesinde yayımlanan bir makaleye göre, musluk suyuyla 1-2 dakika süren hızlı yıkama, bazı pestisit türlerini %40-60 oranında azaltabilmektedir. Yapraklı yeşilliklerde uygulanan suyla durulama işlemi ise toplam kalıntının %43,7-77’sini temizleyebilmektedir.

ScienceDirect’te yayımlanan bir makalede çilek, kiraz ve kayısı gibi meyvelerde emamektin benzoat, azoksistrobin ve difenokonazol gibi pestisitleri %80’in üzerinde uzaklaştırdığı belirtilmektedir. Bir başka dergideki çalışma ise yıkama yöntemlerinin kabuğun altındaki pestisit kalıntılarını temizlemede yetersiz kaldığını, bu nedenle elma gibi sert kabuklu meyveleri soymanın daha etkili olduğunu vurgulamaktadır.

Related Posts

Dört yıl sonra oksijen cihazı olmadan ilk nefes

Akciğer sertleşmesi nedeniyle yaklaşık 4 yıl boyunca günün 24 saati oksijen cihazına bağlı yaşayan 41 yaşındaki Şehnaz Kanat, geçirdiği akciğer nakli operasyonuyla sağlığına kavuştu. Kanat, “Son bir ay ise ameliyat olacağım güne kadar cihaza bağlıydım. Mayıs ayında müthiş bir haber geldi. 12,5 saat süren bir ameliyat sürecinden sonra rahat nefes almaya başladım” dedi.

Kene vakalarında artış: Uzmanlar uyardı

Yaz aylarında artış gösteren kene vakalarına karşı uzmanlar uyarıyor. Özellikle Tokat, Sivas, Çorum ve Erzurum’da görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ölümcül olabiliyor. Uzmanlar, korunmak için açık renkli, uzun kıyafetler giyilmesini ve kene görüldüğünde sağlık kuruluşuna başvurulmasını öneriyor.

Alerjik hastalıkları olanlar için ‘polen’ uyarısı: Belli saatlerde dışarı çıkmayın, pencere açmayın

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Öğr. Üyesi İhsan Topaloğlu, ülke genelinde artan polen yoğunluğu ile ilgili çocuk, yaşlı ve alerjik hastalığı olanları uyararak, “Saat 05.00-10.00 ile saat 18.00-20.00 arasında polenin en yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamalarını, kapı ve pencerelerini açmamaları, eve girdiklerinde kıyafetlerini çıkartarak banyo yapmalarını öneriyoruz” dedi.

Beyin sisiyle başa çıkmanın yolları

Kafanızda sürekli bir pus, dalgınlık ve yorgunluk hissi varsa bunun nedeni vitamin eksikliği
stres ya da gizli şeker olabilir. Beyni toparlamak için önce vücudu toparlamak gerekir. Uyku ve beslenme sorunlarını giderme ve zihni netleştiren alışkanlıklar bu yazıda…

“Midesini üşütmüştür, geçer” demeyin! Özellikle 5 yaş altındaki çocuklar için çok riskli

Çocukluk çağında sık karşılaşılan ve halk arasında “mide üşütmesi” olarak bilinen gastroenterit, bir başka deyişle bağırsak enfeksiyonu, çocuk acil servis başvurularında ilk sıralarda yer alıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Muhammed Sami Tufan, hastalık hakkında önemli bilgiler verdi.

Her nefeste kansere yaklaştırıyor! Geçmeyen ses kısıklığı güçlü bir sinyal

Tütün ürünlerinin sadece akciğere değil, baş ve boyun bölgesindeki dokulara da hayati boyutta zarar verdiğinin söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Evren Erkul, baş ve boyun kanserleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.